Alacakaranlık gitmeye hazırlanırken
Gün henüz doğmadı
Yollar mahrur ve telaşlı
İnsanlar rüyalardan uyanıp
Hayal dedikleri şeye ulaşmak için
Acı kalabalıklara karışmaya hazırlanıyor
Bugün de dün gibi yarın gibi
Zaman anlamsız kifayetsiz acımasız
Ağaçlar yine yaprak döküyor
Yağmur yine inceden içime sızıyor
Toprağa karışmak için çıktığım yolculukta
Ayaklarım yine betonun soğukluğuyla üşüyor
Tüm bedenim dahi ruhum toprağın sıcaklığına karışmak istiyor
Kafamın içi yine kalabalık
Hepsinin sesi gür ve tok
Sahi ne gürültülü bir kalabalık
Hiçbirini anlayamıyorum
Ve bugün yine kabuslardan korkup
Uyanıkken gördüğüm kötülüklerden korkmuyorum.
